Header Ads

Nasirüddin Tusi sözleri

Ünlü İslam filozofu ve bilim adamı Nasirüddin Tusi (Nasreddin Tusi) sözleri bugünkü yazımızda yer alıyor.

Nasirüddin Tusi sözleri

Az konuşmayı, susmayı, sorulduğunda cevap vermeyi, büyüklere kulak vermeyi öğretmek, kötü sözler, küfürler, yersiz kelimeler kullandığımızda utandırmak, güzel, zarif, hoş kelamlar kullanıldığında övmek, buna adet etmeye alıştırmak gerekir. O, öğretmenine, yaşça kendinden büyük olanlara saygı ve hizmet etmesini bilmelidir. Büyük insanların evlatları bu davranış kurallarına daha çok muhtaçtır.

Pahalıya satmak, adam kandırmak, kavga etmek, çirkin işlerle uğraşmak, arsızlık, utanç, küstahlık, şikayetçilik, insanların vaktini almak, halkı işten koymak gibi yollar ile ele geçirilen mal ne kadar çok olsa da, ondan kaçmak önemlidir, bu kötü çirkefler bulaşmış gelir ne kadar az olsa da, onu daha değerli, daha temiz, daha bereketli saymak gerekir.

Anlamayan adama ince ve üstü kapalı söz dememeli.

Kötü eşe (kadına) rastlayanın tek çaresi var: onu boşayıp canını kurtarmak. Kötü karıyla bir yerde yaşamak kurtla veya zehirli yılanla bir arada olmaktan tehlikelidir.

Bir kişi gençliğin ilk çağlarında nefsini şehvetten koruyabilirse, öfkesinin önünü ala bilirse, dilini tutabilirse, kendini toparlamayı adet edinirse, böyle bir kişi için bu tür terbiye zor olmaz, delilerin eline geçmekten korkmaz, kötü söz ve küfürlere izin vermez, çeşitli kötü niyetli tuzaklara kanıp sinirlenmez, aksine böyle konuşmalara güler, onları şakaya vurup geçer.

Büyüklerle konuşurken kinaye etmemeli, ne yüksek sesle ne yavaştan, ılımlı sesle sözünü demeli.


Tüm durumlarda rezaletlerden, onlarla meşgul olanlardan kaçınmak gerekir, küçük hatalara göz kapatılmamalıdır, onların tekrarına asla izin vermemelidir, çünkü böyle küçük kabahatler yavaş yavaş büyük cinayetlere sebep olur.

Çok konuşmamalı, başkasının sözünü yarıda kesmemeli, başkasının anlattığı hikaye ve rivayeti bilirse, bunu belli etmemeli ve onun konuşup bitirmesine imkan vermeli;

Konuşulduğunda nazik olmalı, hiç kimsenin işini, sözünü, hareketini kötü şekilde ona buna yetiştirmemeli, korkunç söylentiler yаymаmаlı;

Dedim ki, kalbim bilimden habersiz olmamış. Şimdi aklın gözüyle bakıyorum, anlaşılmaktadır ki, henüz hiçbir şey bilmiyorum.

Diyeceği fikri beyninde pişirmeden dile getirmemeli, ihtiyaç olmadan sözü tekrar etmemelidir, ihtiyaç için tekrar lazım olduğunda tereddüt göstermemeli;

Doğum gerçekleştikten, çocuk doğduktan sonra terbiyesi düzgün olmazsa, büyüdüğünde onun da emeği babanın üstüne kalır. Kişiler arttıkça, yani kadın, erkek ve çocuklar çoğaldıkça, bu kişilerin yemeklerini sunmak, ihtiyaçlarını karşılamak bir kişi için çok zordur, yardımcılara, hizmetçilere ihtiyaç doğar ve apartmanı teşkil eden bu cemaati düzene sokma meselesi ortaya çıkar.

Devlet kuşunun girdiği yer dar olur, çıktığı yer geniş.

Dünyanın varı yoğu bilim adamlarının gözünde önemsiz ve değersizdir. Bilim adamları dünyacı olmazlar, çünkü dünyacılığın sonu görünmez, insan bir arzudan başka arzu aşkına düşer ... Ben rahat ölüyorum, çünkü ömrümü hayra, halkımın yararına, bilimin yararına adadım .... Hayra adanmamış hayatı boşa gitmiş hesap et. .

İlmin düşmanı hafıza zayıflığıdır.

Kusursuz dost arayan sonunda dostsuz kalır.

Cömertlik ona denir ki, nefis kendisinin çok ihtiyacı olduğu şeyleri kolayca daha çok ihtiyacı olan başka bir kişiye versin.

Hafıza ona denir ki, akıl, tasavvur, tefekkür veya hayal gücü aracılığıyla genelleşip birikmiş kavramlar iyi muhafaza edilip, iyi hatırlanabilsin.

"Hikmet" in yedi türü vardır: birinci, zeka; ikinci, algılama hızı; üçüncü, zihin açıklığı; dördüncü, öğrenme kolaylığı (dikkat); beşinci, akıl güzelliği; altıncı, hafıza; yedinci, hazırcevaplık.

Karakter akıl ve düşünceye gerek kalmadan, nefsi kolaylıkla faaliyet göstermeye zorlayan fıtrî özelliktir.

Yemeği sıhhat için yerler, keyif için yemezler.

İnsanlar kendi hemcinslerinin haklarını korumalı, büyüklere saygılı olmalı, emanete ihanet etmemeli, muamelede insaflı olmalılar.

Manevi zevk emek, zahmet, irade ve eylem sonucunda elde edilir.

Kötü söz kullanmamalı, dilini küfre alıştırmamalı, zorunluluk yüzünden аyıp kelimeye ihtiyaç duyulduğunda onu mecazi ifadelerle аnlаtmаlı.

Niyet ilim ile amel arasında bir araçtır.

Ömrümüz boyunca öğrendik, sonunda onu bildik ki, hiçbir şey bilmiyoruz.

Yalnız yaşayan kişi yarım hayat sürüyor.

Çocuğa güzel isim koymak gerekir ki, bütün ömrü boyu utanç çekmesin.

Vefa ona denir ki, yardım gereken yerde hiçbir şey esirgenmesin.

Zeka ona denir ki, pek çok olay ve özellikler içerisinden ilk bakışta, hemen aniden (şimşek hızı ile) kendisine gerekeni seçebilsin, kolayca doğru sonuç çıkarabilsin.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.